Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Antalya’da düzenlenen turizm kongresinde turizmcilere seslendi.
“Aylık yüzde 1-2 civarında artışlar olacak”
Birçok kesimden “Bir düzeltme ne zaman olacak? Ne zaman dövize geçelim?” soruları aldığını kaydeden Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, yılın ikinci yarısıyla birlikte enflasyonla başa baş ya da biraz üzerinde artışların görülebileceğini kaydetti. Değerli TL stratejisinin devam ettiğini aktaran Kara, “Enflasyonla mücadele yavaş gittiği için kuru tutmaya devam edecekler. Aylık yüzde 1.5-2 civarında kur artışı olacaktır. Ancak faizin getirisinin daha altında kur artışı devam ettirilecek gibi görünüyor” diye konuştu.
“Turizm geliri artıyor ancak...”
Dünyanın turizmde pandemi öncesini daha yeni yakaladığını, Türkiye’nin ise pandemi öncesine göre yüzde 41 daha yukarıda olduğunu ve büyümeye devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Hakan Kara, “Türkiye, pandemiden bu yana en fazla gelirini artıran ilk 10 ülke arasında halen, değerli TL’ye rağmen bunu yapmış. Ancak kişi başı harcamalarda düşüş söz konusu, dolar enflasyonuna göre düşüyor.Ancak son dönemde TL’deki değerlenme trendi etkiledi mi? Evet. Son dönemde göstergeler yataylaşıyor, 2024 yılı ortalarından bu yana artık bir duraksama başlamış. Bunun nedeni, Türkiye’nin pahalı bir ülke olması. Turizm gelirleri artıyor ancak, son altı ayda bir duraksama olduğunu görüyoruz. Küresel konjonktürü düşündüğümüzde sektörün yolu açık.”
Cari açığın finansmanına katkı 40 milyar doların üzerinde
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ise turizm sektörünün ekonominin önemli taşıyıcı kolunu haline geldiğini söyledi. Sektörün dev bir istihdama ulaştığını, ekonomiye önemli katkılar sağladığını dile getiren TTYD Başkanı Oya Narin, “Cari açığın finansmanına sağladığımız destek, 40 milyar dolar üzerinde. Turizm gelirlerimiz 2025 yılında 64 milyar dolar, 2026'da 69 milyar dolar, 2027'de 74 milyar dolar ulaşacak. Ülkemizin orta vadeli planı, turizm sektörünün performansıyla çok ilintili. Bu hedeflere ulaşabilmeniz için sektörün çeşitliliğinin artması, yeni pazarlar ve sektörün 12 aya yayılması gibi konular çok önemli” ifadelerini kullandı. Türk turizminin dünyada da önemli bir oyuncu haline geldiğine işaret eden Oya Narin, “Ülkemizi dünya turizminde en önemli noktalara taşıdık. Hepimiz birlikte bu hamleyi devam ettirmeliyiz. Şimdi bu hamlemizin üçüncü dönemine doğru gelmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Yatak kapasitesi artmalı ancak...”
Bugün Suudi Arabistan, Yunanistan ve Mısır gibi rakip ülkelerde yapılan yatırımlara benzer Türkiye için de yeni bir plan ve program yapılması gerektiğini hatırlattığını dile getiren Oya Narin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle tüm sivil toplum kuruluşlarıyla, turizm istişare kurulu kapsamında, yeni bir çalışma yapılmalı.
Pazarlama ve tanıtıma daha fazla önem verilmesi, yatak kapasitemizin güncellenmesi ve arttırılması, rezidans gibi uzun kalış sürelerini sağlayacak yeni ürünler çıkartılması, sağlık turizminin geliştirilmesi kesinlikle yeniden bir plan kapsamında yapılmalı. Kendi salınımı içinde bırakılmamalıdır. Veriler 2030’larda sektörün 132 milyar dolar gelir elde edebileceğini gösteriyor.
“Sektörün yeni finansman modellerine ihtiyacı var”
Bunları yapabilmek için sektörümüzün yeni finansman modellerini ihtiyaç bulunuyor. Yalnız kıyı bölgelerinde değil, birçok bölgede yeni turizm alanlarının açılması için yeni cazibe merkezlerinin oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün 10 trilyon dolara varan dünya turizmi, 2032 yılında 15 trilyon dolara ulaşacak. Bu hızlı hareket içerisinde sektörümüz mutlaka bir plan yapmalı.”