Avrupa Seyahat Komisyonu (ETC) tarafından açıklanan son 'Uzak Mesafe Seyahat Barometresi (Long-Haul Travel Barometer - LHTB)' raporuna göre, hem Avrupa'da hem de dünya genelinde uzak mesafe destinasyonlara dönük seyahat motivasyonu zayıfladı.
Seyahat gideri daha çok önem kazanacak
Gezginlerin seyahat maliyetine daha fazla dikkat edeceği belirtilen raporda, ancak bundan bağımsız olarak, tercihlerin de değiştiğine dikkat çekildi.
Avrupa'nın en büyük pazarları durumundaki Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Japonya, Güney Kore ve ABD'yi kapsayan araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 63'ü bu yıl uzak mesafe bir seyahat planlıyor. Bunların içinden 'Avrupa'ya gitmek istiyorum' diyenlerin oranı geçen yıla kıyasla 5 puan gerileyerek yüzde 49'dan yüzde 44'e düştü.
Avrupa'ya seyahat isteği düşüyor
Özellikle Güney Kore, ABD, Brezilya ve Avustralya pazarlarından Avrupa'ya seyahat etme ilgisinin zayıfladığı kaydedilen raporda, ancak bunun nedeninin zaten geçen yıl Avrupa'ya böyle bir seyahat yapılmasından da kaynaklanıyor olabileceğine işaret edildi. Buna karşın, Çin'den Avrupa'ya seyahat etmek isteyenlerin sayısında artış yaşanacak. Verilere göre, araştırmaya katılanların yüzde 61'i önümüzdeki 12 ay içinde Avrupa'ya bir seyahat planlıyor.
Avrupa'ya dönük uzak mesafe seyahatlerdeki düşüşün temel nedeninin seyahat maliyetlerindeki artış olduğunun altı çizilirken, başka destinasyonları ziyaret etme isteği ve zaman yetersizliği nedenlerin de talep düşüşünde rol oynadığına işaret edildi.
Piyasalar giderek doyuma ulaşıyor
ETC Başkanı Miguel Sanz, raporun sonuçlarının giderek doygun hale gelen bir pazarda Avrupa'nın küresel bir destinasyon olarak rekabet gücünü sürdürme konusundaki zorlukları ortaya koyduğunu belirtti. Sanz "Uluslararası seyahatçilerin ilk tercihi olma konumunu koruması için, Avrupa markasının stratejik yönetimine önem verilmesi gerekiyor. Örneğin sezon dışı seyahat fırsatlarının çok daha iyi pazarlanması, ziyaretçilere daha zengin ve tatmin edici bir seyahat deneyiminin sunulması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"En önemli faktör güvenlik"
Seyahatçilerin destinasyon tercihinde en önemli faktörün güvenlik olduğu fade edilen raporda, bunu merek ve heyecan uyandıran turistik yerler ve manzaralar ile gelişmiş alt yapının takip ettiği vurgulandı. Raporda "Uluslararası seyahatçiler için güvenlik düşük suç oranı, turizm merkezlerinin bakımlı ve temiz olması, fiziki güvenlik, siyasi istikrar ve seyahatçi dostu destinasyonlar anlamına geliyor." denildi.
Ancak 'güvenlik' kavramı da pazarlara göre farklılık gösteriyor. Örneğin Japonlar, Kanadalılar ve Avustralyalılar listenin başına siyasi istikrarı yazarken, Çinli, Brezilyalı ve Koreli turistler polis/emniyet güçleri şeklinde gözle görünür güvenlik önlemlerini önceliyor.
Aşırı turizm
Uluslararası seyahatler söz konusu olduğunda bir diğer başlık aşırı turizm olarak öne çıkıyor. Her üç katılımcıdan biri seyahatlerini daha sakin zamanlara kaydırmayı planladığını belirtiyor. Buna karşın, yüzde 28'lik kesim kalabalığa ve uzun kuyruklara rağmen seyahat palanında değişikliğe gitmeyeceğini, yüzde 25'lik kesim ise destinasyon kalabalık olsa bile orada daha sakin bir yerleri keşfedeceğini söylüyor. Sadece yüzde 5'lik kesim aşırı turizm nedeniyle destinasyonunu tamamen değiştireceğini ifade ediyor.
Öte taraftan, giderek daha fazla sayıda seyahatçi (yüzde 94) Avrupa seyahatinde birden fazla ülkeyi keşfetmek istiyor. Her bir seyahatçi Avrupa gittiğinde 3,4 ülkeyi gezmek istiyor. Bu konuda liderlik 5,2 ülke ile Güney Korelilerde.
Artan seyahat maliyetlerinin seyahatçilerin harcama eğilimlerine de yansıdığı görülüyor. Katılımcıların yüzde 42'si Avrupa seyahatlerinde kişi başı gecelik 100-200 euro harcamayın planlarken, günlük 200 euronun üzerinde harcama yapmak isteyenlerin sayısı yüzde 30'a geriledi.
