Turizm

Ersoy 7 yıllık bakanlığı dönemindeki en zor sınavını veriyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 7 yıllık bakanlığı dönemindeki en zor sınavı Kartalkaya faciasıyla veriyor.

Abone Ol

10 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Kültür ve Turizm Bakanı olarak atanan Mehmet Nuri Ersoy, atandığı günden bu yana pek eleştiri ve tartışma ile gündeme geldi. Türkiye’de en uzun süre Turizm Bakanlığı yapan isim olarak şimdiden kayıtlara geçen Ersoy tesislerin belgelendirilmesinden güvenli/sürdürülebilir sertifikalara, turizm tahsislerinden sektöre getirilen iki farklı vergiye ve gaflarına kadar pek çok olayla medyanın ve kamuoyunun gündenine geldi.

Turizm Ekonomi, 2018 yılından bu yana Bakan Ersoy’un en dikkat çeken icraatlerini, gaflarını, eylemlerini ve söylemlerini derledi.

Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, göreve gelişinin üzerinden henüz bir yıl geçmeden Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansını (TGA) sektörün gündemine soktu. Bütçesi otelcilerden ciroları üzerinden alınan pay ve Bakanlığın aynı orandaki katkısıyla oluşan TGA, ilk başta sektör tarafından desteklense de; Sayıştay denetiminde ve kamu ihale kanununundan muaf tutulması, yönetim kurulu üyelerinin seçilme şekli, sektörel temsiliyet ve söz hakkı gibi konular nedeniyle sık sık eleştirilere maruz kaldı. 2019 yılında Temmuz ayında yasalaşan TGA’da yaşanan bazı örneklerde, TGA’da tüm yetkinin bakanda olduğu ve tüm kararların bakan tarafından verildiği anlaşılmış, yönetim kurulu üyelerinin pek çok karar ve icraatten haberdar olmadığı ortaya çıkmıştı.

Pervin Ersoy’un otel personeline el öptürüp dolar vermesi

Ersoy’un kamuoyunda en fazla görünür/tartışılır hale geldiği olaylardan biri de eşi Pervin Ersoy üzerinden yaşandı. Pervin Ersoy’un, elini öpen bir otel çalışanına 100 dolar bayram harçlığı verdiğini gösteren fotoğrafı sosyal medya hesabından yayınlaması, tepkiyle karşılanmıştı. Olay sonrası Pervin Ersoy  “Doğruyu söylüyorum size! Çok kızdı bana! Aşırı tepki gösterdi. Ve aşmak için ben çabalarken… Sabahlara kadar uyumadan ağlarken… O yanımda olmadı. Bu da tabii beni daha çok sarstı. Tamam bizim Mehmet mükemmeliyetçidir. Bunu onu yakından tanıyan herkes bilir. O asla hata kabul etmez ama bu olayda azıcık da olsa yanımda durmasını isterdim… Çünkü o da biliyor ki olay tamamen espriydi ve tamamen benim iyi niyetim dolayısıyla meydana gelmiş bir durumdu. Hataydı yaptığım evet. Düşüncesizlikti. Onun siyasi kimliği olduğunu unutmamalıydım. Niyetim iyi de olsa, kötü niyetli insanların bunu onun siyasi itibarını zedelemek, hırpalamak için kullanabileceğini düşünmeliydim…”  açıklamasını yaparak gönderiyi kaldırmıştı.

TÜRSAB Başkanı ile giriştiği mücadele

Ersoy’un geniş kamuoyunda olmasa da sektör içinde ciddi tartışmalara ve gerilimlere neden olduğu bir diğer başlık TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ile giriştiği mücadele oldu. İkili arasında bilinmeyen bir nedenle başlayan bilek güreşi sonrası Ersoy birkaç defa TÜRSAB’ı pasifize edecek yasal düzenlemelere girişmiş, ancak tepkiler sonrası her seferinde geri adım atmak zorunda kalmıştı. TÜRSAB yönetimi için “Orada kokuşmuş bir yapı var” diyen Ersoy, birliğe sık sık müfettiş göndermekle eleştiriliyordu. TÜRSAB Başkanı son olarak Bakan Ersoy’un acentesi ETS’yi ‘tekel’ olmakla suçlamış ve Rekabet Kurumu’na başvuruda bulunmuştu.

“Eğlenmene bak, aşılıyım!” maskeleri

Ersoy’un en çok eleştiri aldığı icraatlerinden biri de pandemi döneminde hayata geçirdiği ‘güvenli turizm sertifikası’ ve personelin takması için tasarlanan maskeler oldu. Türkiye’nin eve kapandığı dönemde ülkeye gelecek turistlere hizmet veren turizm çalışanlarının takması için TGA tarafından tasarlanan “Aşılıyım, tatilin tadını çıkar” maskelerin toplumda büyük bir tepkiyle karşılanmış,  Ersoy da bunun üzerine ‘’Biz yeni bir reklam ajansı kurduk. Bu da sadece Bakanlığa bağlı değil. Turizm sektörünün önde gelen isimlerinin olduğu bir ajans. Kararları onlar veriyor, profesyoneller yapıyor. Eskisi gibi ‘onu yap, bunu yap’ demiyoruz. Türkiye’nin tanıtımı nerede yapılacak, ne yayınlanacak onlar karar veriyorlar. Benim de içime sinmedi. Zaten ben yapılmasını istemiyordum. Yayınlandıktan iki saat sonra da yayından kaldırılmasını ben istedim ve kaldırttım’’ diyerek topu TGA yönetimine ve reklam ajansına atmıştı. O dönem ulaşılan TGA üyeleri, böyle bir kampanyadan haberdar olmadıklarını ifade etmişti.

İstanbul’un fethine ‘İstanbul’un işgali’ demişti

Ersoy’un gerek klasik gerekse sosyal medyada eleştiri bombardımanına tutulduğu bir diğer olay ise Mayıs 2020’de kullandığı İstanbul’un Fethi’ne ilişkin ifadeleriydi. Canlı yayın sırasında dili sürçen ve “Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u işgal ettikten sonra...” ifadelerini kullanan Ersoy birkaç cümle sonra bu ifadelerini düzelterek “İstanbul’u fethettikten sonra” diye düzeltti ama tepkilerin önüne geçemedi. Ersoy’un bu ifadesi birçok sosyal medya kullanıcısını kızdırdı.

Sektöre Konaklama Vergisi getirmişti

Mehmet Nuri Ersoy’un hen turizm sektöründe hem de kamuoyunda tartışılmasına neden olan bir diğer icraatı ise sektöre getirdiği ikinci vergi olan konaklama vergisi oldu. Otellerin konaklama bedeli üzerinden yüzde 2 olarak ödediği vergi 2019 yılının Aralık ayında yasalaşan ve pandemi nedeniyle ertelenerek 2023 yılının Ocak ayında toplanmaya başlayan konaklama vergisi, dünyadaki örneklerinin aksine, yerel yönetimler yerine merkezi bütçeye aktarıldığı için eleştirilerin hedefi oldu.  

Pervin Ersoy’un çantasını ve şemsiyesini polis memuruna taşıtması

Bakan Ersoy ve Pervin Ersoy, 2022 yılının Şubat sonuna doğru bu sefer de Pervin Ersoy'un çantasını ve şemsiyesini onu korumakla görevli polis memuruna taşıtmasıyla gündeme geldi.  Kamuoyunda yeniden eleştirilerin hedefi haline gelen Pervin Ersoy olaya ilişkin açıklamasında "Polisimize şemsiye taşıttı, çanta taşıttı’ gibi provokasyonlu cümlelerle hiçbir yere varamayacaksınız; çünkü biz o değiliz. Ayşe Hanım benim kardeşim gibi, en yakın arkadaşım gibidir. Son 2 gündür gördüklerim ve okuduklarım, durumun aslı bilinmeden yazılanlar gerçekten rahatsız edici boyutta” ifadelerini kullanmıştı.

Kendi şirketine ait tahsisi genişletmesi

2022 yılının ortalarına gelindiğinde Mehmet Nuri Ersoy bu sefer de Bodrum’da kendi şirketine ait tahsisli araziye ek tahsis sağladığı gerekçesiyle eleştirilerin odağına yerleşti.


Kültür ve Turizm Bakanlığının, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un şirketlerinden MRA Turizm’e ait Muğla’nın Bodrum ilçesindeki Türkbükü’ndeki araziye yapılması planlanan 5 yıldızlı tatil köyü projesine 25 bin metrekarelik ek tahsis yapıldığı iddiası ortalığı karıştırmıştı.

TBMM Meclis üyesi Barış Atay Mengüllüoğlu  yaptığı konuşmada, “Bir turizmci olarak bütün yatırımı turizme yaptığınız doğru ama bu yatırımlardan bir kısmını da kendi şirketiniz üzerine yaptınız. Bodrum'da önce aldığınız holdinge devretmek üzere bir otel arazisini genişletmek için kendi Bakanlığınıza 115 bin metrekare genişleme için başvurdunuz, 2,5 milyar lira da teşvik aldınız, ben bunu teknik olarak merak ediyorum nasıl olduğunu. Yani iş insanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a başvuru yapıyor sonra bu karşınıza geldiğinde “Bu da kimmiş? Aa, benmişim!” diye kendi başvurunuzu mı onaylıyorsunuz? Yani mesela, şöyle düşünmediniz mi hiç Bakan olarak?” ifadelerini kullanmıştı.

Neşe Çıldık tartışmaları

Ersoy’un eleştirildiği başlıklardan biri de,  daha önce Bakanlıkta çalışıp ayrılmış, sonrasında ise ETS Tur’a danışmanlık yapmış olan Neşe Çıldık’ı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü yapması oldu.  2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcı olarak atanan Neşe Çıkdık, daha sonra genel müdür oldu. Ersoy'un ormanlık alana kuracağı Maxx Royal Bodrum için izin belgesinin altındaki imzanın Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü koltuğundaki Neşe Çıldık'a ait olması Ersoy'u daha da zora soktu.

Ve Kartalkaya’daki facia...

Bakan Ersoy’un 7 yılık bakanlığı döneminde onu en çok zora sokan, belki de istifaya en çok yaklaştıran olay kuşkusuz 78 kişiye mezar olan Kartalkaya’daki otel yangını faciası oldu. Facia sonrası açıklama yapan Ersoy, sorumluluğu Bolu İl Özel İdaresi ile Bolu Belediyesi’ne atmış, Bakanlığın orada sadece tahsislerden ve otellerin standartlarından sorumlu olduğunu ileri sürmüştü. Ancak peş peşe açıklama yapan Bolu Belediyesi ve Bolu İl Özel İdaresi, söz konusu bölgenin turizm alanında kaldığı, oradaki denetimlerden Turizm Bakanlığının sorumlu olduğu ifade edilmişti. Bakan Ersoy’un ‘otellerdeki denetimlerde yangın önlemlerine bakmıyoruz” dese de, Bakanlığın turizm tesislerinin belgelendirilmesine ve niteliklerine ilişkin yönetmeliğin denetleme ve puanlama tablosundaki maddelerden 8 tanesinin yangın güvenliği ile ilgili olduğu ve toplam puanın 28'inin buradan geldiği ortaya çıkmıştı.

İstifa edecek mi?

Gelinen noktada Bakan Ersoy’un sorumluluğu üstlenmesi ve istifa etmesi gerektiği konusunda pek çok çağrı yapılırken, hükümete yakın kimi isimler de olaydan Ersoy’u sorumlu tutuyor.  Meclis eski Başkanı Bülent Arınç ile Ak Parti  eski milletvekili Şamil Tayyar olayın sorumlusunun Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu açıklamış, Tayyar daha da ileri giderek “Turizm Bakanı artık AK Parti için taşınması ağır bir yüktür." ifadesini kullanmıştı.

Ersoy’un bundan sonraki süreçte olaya ilişkin hangi manevraları yapacağı veya istifa edip etmeyeceği henüz belirginlik kazanmasa da, onun Bakanlık koltuğundaki geleceğine ilişkin asıl kararın Erdoğan tarafından verileceği konusunda herkes hemfikir

{ "vars": { "account": "G-G5X01GEY79" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }