Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a ait Maxx Royal Bodrum'un bitişiğindeki 76 bin 844 metrekarelik ormanlık alanın statüsü değiştirilerek ‘Konaklamalı Turizm Tesis Alanı’na dönüştürüldü. 2 Ağustos’ta yapılan imar değişikliği 30 gün boyunca askıda kaldı.
Konuyla ilgili soru önergesi veren CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Birgün gazetesine yaptığı açıklamada “Askıya çıkarılan bu plan değişikliği, AKP’nin Muğla’yı doğasıyla, tarihiyle hassasiyetle korunması gereken bir alan olarak değil, bir rant alanı olarak gördüğünün bir kez daha teyididir. Her zaman olduğu gibi, bölgedeki yurttaşlarımızla, derneklerimizle, odalarımızla, yaşam savunucularıyla, bilim insanlarıyla doğamızı korumak için direnmeye devam edeceğiz. Başlı başına bir turizm zenginliği olan Muğla’nın her köşesini olduğu gibi Bodrum’u da korumak, gelecek kuşaklara bütün zenginliği ile bırakmak boynumuzun borcudur” dedi.
Gizem Özcan’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde şu ifadelere yer verildi:
• Plan değişikliği teklifine konu alanın, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanma alanı ile ikinci derece arkeolojik sit alanı ve orman alanı sınırları dahilinde kalması nedeniyle, mevcut şartlarıyla korunması gerektiği ortadayken alanın yapılaşmaya açılmasının nedeni nedir?"
• Kıyı Kanunu’na aykırı olarak ilk 50 ve ikinci 50 metrenin turizm tesisi alanı olarak planlanmasının ve yapılaşma hakkının artırılmasının gerekçesi nedir?
• Muğla genelinde artan orman yangınları dikkate alındığında, orman alanlarının yapılaşmaya açılması ekosistem için büyük bir tehdit değil midir?
• Bölgede bulunan arkeolojik alanların zarar göreceği açık değil midir? Lelegler ve Karyalılar’dan kalan tarihi ve kültürel zenginliklerin korunması için bir çalışma yapılmış mıdır?
• Yapılacak imar planı çalışmasına konu alan, Gölköy hurması endemik bitki türünün dünya üzerindeki yegâne yaşam alanıdır. 2019 yılında tescili kesinleşmiştir. Gölköy hurmalarının dünya üzerindeki yegane yaşam alanı olan Gölköy Sulak Alanı’nın doğrudan etkilenme bölgesi ve havzası içinde yapılmak istenen bu değişiklik ekolojik anlamda geri dönüşsüz tahribat getireceği gibi, bu hassas türün dünya üzerinden silinmesine dahi yol açabilecektir. Bir türün yok olmasına sebep olabilecek ölçüde büyük bir ekolojik tahribatın göze alınmasının nedeni nedir?
