Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Kültür ve Turizm Bakanlığının turizm tahsisleri konusunda yetkisi genişletildi. Bakanlık, artık ormanlık alanları turizme açabilecek.
Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yapılan değişiklikle, turizme tahsis edilecek "ek alanlar" arasına "Tahsis yapıldığı tarihte denizle bağlantısı olan tahsisli alanlar ile aynı durumdaki özel mülklerle deniz arasında kıyı kenar çizgisinin sonradan değişmesi nedeniyle yeni oluşan alanlar"ın yanına, "özel mülkün deniz tarafında kalan ve onaylı planlarında rekreaktif alan veya bu alanlar ile aynı nitelikteki rekreasyon alanı kullanımına ayrılan alanlar" da eklendi.
Yükümlülüğünü yerine getirmeyen girişimciye yeni yaptırım
Yönetmeliğin 16'ncı maddesinin 10'un fıkrasında yapılan değişiklikle, mücbir veya kamudan kaynaklanan sebepler dışında, ön izin süresi içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen girişimciye uygulanan 'ön izin belgesinin iptali' ve 'ön izin bedelinin Hazine'ye irat ettirilmesi' yaptırımlarına, girişimcinin ödediği 'ağaçlandırma ve bakım bedeli'nin de Hazine'ye irat ettirilmesi eklendi.
"İnşaatın yüzde 50'si tamamlandı" belgesi yapı denetim kurumundanda da alınabilecek
Yönetmeliğin 17. Maddesinde yapılan değişiklikle, 'kesin tahsis teminatı'nı Bakanlığa yatıran girişimci, daha önce ödediği teminatı geri alabilmek için Bakanlığa sunması gereken 'inşaatın yüzde 50'sinin tamamlandığına' ilişkin belgeyi, inşaat ruhsatını veren ilgili idarenin yanında, 'yapı denetim kurumu'ndan da alabilecek.
17'nci maddeye "Tesis türünün turizm kompleksine dönüştürülmesinin uygun görülmesi halinde, ilave kapasite veya emsal hakkı verilmez.” fıkrası eklendi.
İzinsiz kapasite artışına yaptırım
Yönetmeliğin 21. maddesinde yapılan değişiklikle izinsiz kapasite artışlarına büyük yaptırım getirilerek "Tespit edilen kapasite artışlarında, izinsiz olarak kullanılan dönem için belirlenecek ek kullanım bedeli, bu fıkra uyarınca belirlenecek ek kullanım bedelinin on katıdır. İzinsiz olarak kullanılan dönem için bu fıkra uyarınca bedel alınması kesin tahsisin iptal edilmesine engel teşkil etmez.” ibaresi eklendi.
"Bir yıl süre tanıma" uygulaması 'yatırım aşamasında' olanlarla sınırlandı
Yönetmeliğin 23'üncü maddesinin 2'nci fıkrasında yapılan değişiklikle, "Turizm Yatırımı Belgesi, Kısmi Turizm İşletmesi Belgesi veya Turizm İşletmesi Belgesinin iptal edilmesi halinde belge sahibine yeniden belge alabilmesi için 1 yıl süre tanınır" ifadesi "yatırım aşamasında olan tahsislerde yatırım süresini aşmamak kaydıyla,” ibaresi eklendi.
Bakanlık ormanları da tahsise açılacak
Yönetmeliğin 30/A maddesinde yapılan değişiklikle, Bakanlığın turizm amaçlı tahsis deceği yerler arasına "Devlet ormanları" da eklendi. Madde daha önce "Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi, turizm merkezi içinde ve dışında yer alan ve onaylı planlarla turizm kullanımına ayrılan Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar" şeklindeydi.
Aynı maddenin devamında ise şu değişiklik yapıldı:
Ormanlık alanlar üzerinde bulunan ve 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca turizm maksatlı izin verilen alanlarda Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetlerine alınan tesislerden konaklama amaçlı kullanılması mümkün olan yerler ile her tür ve kapasitede konaklama tesisi içeren orman parklarını tahsis etmeye, gelirleri Orman Genel Müdürlüğüne ait olmak üzere sadece Bakanlık yetkilidir. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri dışında, 6831 sayılı Kanuna göre Devlet ormanı sayılan yerler ile 2873 sayılı Kanun ve 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince tespit ve ilân edilen yerlerde turizm yatırımı için arazi tahsisi Tarım ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alındıktan sonra Bakanlıkça yapılır. Bu fıkrada belirtilen yerlerde sadece çadır ve karavan içeren kamp alanları yapılması ve işletilmesi amacıyla ilgili mevzuatı uyarınca ilgili kurum tarafından kiralama yapılabilir, bu şekilde kiralanan taşınmazların tahsis amacı ve kullanım şekli değiştirilemez.”
Aynı Yönetmeliğin ek 1'inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci fıkrasının üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırıldı.
“(1) Onaylı planlarında personel lojmanı alanı kullanımına ayrılan alanlar, tahsise ilişkin hususların sağlanması ve sosyal ve teknik altyapıya katılım payı alınması şartı ile 9 uncu madde uyarınca duyuru yapılarak Bakanlık tarafından aynı bölgede adına turizm işletmesi belgesi veya turizm yatırımı belgesi düzenlenen yatırımcılara, ilgili Bakanlıklardan tahsisli tesisler için ana tahsisin süresiyle eş süreli olacak şekilde, diğer tesisler için ise kırk dokuz yıla kadar süreyle tahsis edilebilir.”
“(4) Bu madde uyarınca tahsis edilen alanlar, amacı dışında kullanılamaz ve ana tahsisten veya özel mülkiyetten ayrı olarak; devredilemez, üzerinde inşa edilen bina ve tesislerin asli unsuru üçüncü kişilere kiralanamaz veya işletme hakkı devredilemez. Bu alanlar üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikte olmayan irtifak hakkı tesis edilir. Daha önce adına personel lojman alanı tahsisi yapılanlara aynı ana tahsise veya özel mülkiyete bağlı olarak yeniden tahsis yapılmaz. Bu koşullara uyulmaması halinde, bu alanların tahsisleri iptal edilir.”
Yönetmeliğin ek 2 nci maddesine ise "Bu madde kapsamında kiralanan ücretsiz girişli günübirlik tesis alanlarında karavan park alanı yapılabilir.” fıkrası eklendi.
Yönetmeliğin geçici 13 üncü maddesine de "Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen izne bağlı olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca lehine irtifak hakkı tesis edilen yatırımcı ve işletmecilerin sözleşmelerinin uyarlanmasında, izin alanları ile birlikte onaylı planındaki kullanım kararları ve irtifak hakkına konu edilen taşınmazların sınırları da dikkate alınır.” ifadeleri eklendi.
CHP'den tepki
CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, yaptığı yazılı açıklamada, düzenlemenin geri çekilmesi gerektiğini söyledi. "Ormanlarımız, yeşilimiz, doğamız satılık değildir ve asla olmayacaktır'' ifadelerini kullanan Adem, şunları kaydetti:
-Kültür ve Turizm Bakanlığına verilen yetkiyle ormanlarımızın turizm yatırımlarına açılmasının önünün açıldığı bu düzenleme, ülkemizin doğal zenginliklerini koruma sorumluluğunu hiçe saymaktadır.
"Geri dönülemez bir noktaya doğru ilerliyor"
-Zaten yeteri kadar turizme açılmış orman alanlarımız varken, daha ne istiyorsunuz? Bu açgözlülük artık sınır tanımıyor. Doğamıza verdiğiniz zarar geri dönülemez bir noktaya doğru ilerliyor. Yeter.
-Çekin elinizi ormanlarımızdan, doğamızdan. Bu yönetmelik değişikliği, ülkemizin geleceğini ve çocuklarımıza bırakmamız gereken doğal mirası hiçe sayan bir anlayışın ürünüdür. Orman alanlarının turizm yatırımlarına açılması, bu ülkenin doğal kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesinden başka bir şey değildir.
"Bu düzenleme Anayasaya aykırı"
-Anayasa’nın 169. maddesi, ormanlarımızın korunmasını güvence altına alıyor. Anayasa’nın 169. maddesi açıkça ormanların korunması ve geliştirilmesi gerektiğini belirtirken, bu düzenleme Anayasa’ya aykırıdır. 169. maddeye göre, Devlet, ormanların korunması ve genişletilmesi için gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür. Ancak bu yönetmelik, ormanlarımızı korumak yerine onları sermayeye teslim etme amacını taşımaktadır.
-Anayasa Mahkemesinin 2007 tarihli kararında da vurgulandığı gibi, orman alanlarının ormancılık dışındaki faaliyetlere tahsis edilmesi, ancak anayasal ilkeler çerçevesinde mümkün olabilir. Bu düzenlemenin, Anayasa’da yer alan bu temel ilkelere tamamen aykırı olduğunu belirtmek isteriz. Ormanlar sadece bu ülkenin değil, tüm insanlığın ortak mirasıdır ve herhangi bir ticari faaliyete açılmamalıdır