Turizm Ekonomi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne dönük operasyonlarda, başta İBB Başkanı Ektem İmamoğlu olmak üzere, çok sayıda ismin gözaltına alınması ve önemli bir kısmının tutuklanması sonrası, hem İstanbul’da hem de Türkiye’nin onlarca başka kentinde kitlesel yürüyüşler ve protestolar yaşanıyor. Valilikler ise, bir yandan İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük illerde toplanma ve gösteri yasağı uygularken, bir yandan da şehir için ulaşıma dönük çeşitli kısıtlamalar getiriyor...
“Yaşanan olaylar turistleri dikkatini çekiyor”
Peki yaşanan bu olaylar şu ana kadar turizm sektörünü nasıl etkiledi, olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması için neler yapılmalı? TÜRSAB Incoming İhtisas Başkanı Orhan Sancar, Turizm Ekonomi’ye değerlendirdi.
Son günlerde İstanbul’da devam eden protesto gösterilerinin kamuoyunda ve turizm sektöründe çeşitli soruları gündeme getirdiğine dikkat çeken Orhan Sancar “Özellikle İstanbul gibi yüksek turist çeken bir şehirde yaşanan toplumsal olaylar, hem mevcut turistlerin hem de seyahat planı yapanların dikkatini çekiyor. Bu bağlamda, protestoların doğası, süresi ve yansımalarının dikkatlice değerlendirilmesi önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.
“Sadece ulaşım ve lojistik anlamında bazı sıkıntılar yaşanıyor”
“Mevcut protestolar, şu aşamada büyük oranda demokratik bir ortamda ve şenlik havasında geçmektedir.” diyen Sancar, göstericiler tarafından herhangi bir ciddi şiddet veya vandalizm vakasına başvurulmadığını olayların genel anlamda barışçıl seyrettiğini kaydetti. Sancar “Bu durum turistler açısından doğrudan bir tehdit oluşturmamakta ancak Saraçhane-Fatih bölgesi gibi protestoların yoğunlaştığı yerlerdeki otellere ve turistik alanlara ulaşımın zaman zaman kısıtlanması, lojistik anlamda bazı sıkıntılara yol açabilmektedir.” dedi.
Sancar ayrıca Kişisel kanaatime göre bu protestolar kısa vadede sona ermeyebilir ve zaman zaman tansiyon yükselebilir. Ancak gösterilerin büyük ölçüde kavgasız ve demokratik çerçevede kalması durumunda, hem yerel halk hem de turistler bu durumu kanıksayacak; bu da seyahat planlarında büyük çaplı iptallere veya ciddi bir azalmaya neden olmayacaktır." görüşünü dile getirdi.
“Uluslararası basının olayları yansıtma biçimine dikkat edilmeli”
Bu süreçte dikkat edilmesi gereken temel unsurun uluslararası basının olayları yansıtma biçimi olduğunu ifade eden Sancar “Çoğu zaman yurt dışında yapılan yayınlarda protestolar olduğundan daha dramatik, hatta kaotik bir şekilde sunulabiliyor. Bu da, özellikle Batı Avrupa ve Kuzey Amerika gibi hassas pazarlarda Türkiye’ye karşı algısal bir risk yaratabilir. Oysa, vandalizm veya güvenlik krizlerinin yaşanmadığı demokratik gösteriler dünyanın hemen her yerinde gerçekleşmekte ve bu tür olaylar turist akışını ciddi şekilde etkilememekte.” diye konuştu.
“Protestoların turizme etkisi sınırlı”
Sancar “Sonuç olarak, İstanbul’daki mevcut protestoların turizme olan etkisi sınırlı. Ancak sürecin dikkatle takip edilmesi, iletişim dilinin doğru yönetilmesi ve turistlere güven veren açıklamaların zamanında yapılması büyük önem taşıyor. Barışçıl ve demokratik bir çerçevede sürdüğü sürece bu protestoların, İstanbul’un turistik cazibesini uzun vadede sarsmayacağı düşünülüyor.” değerlendirmesinde bulundu.