Turizm Ekonomi

Türkiye'nin her şey dahil konseptiyle ünlü olduğunu, hatta turizmde en güçlü yanının bu olduğunu kaydeden Muzaffer Aygün "Dünyanın önde gelen zincir otelleri bile Antalya'ya gelerek bu sistemi nasıl uyguladığımızı etüt ediyor. Elbette, her konseptin geliştirilmesi gerekir. Biz de her şey dahil konseptini geliştirmeye, kendi benzersiz ürünümüzü yaratmaya ve her konuğa bu sistem temelinde kişiselleştirilmiş hizmet sunmaya çalışıyoruz." dedi.

Otel devi yüzlerce çalışanı işten çıkarmaya hazırlanıyor Otel devi yüzlerce çalışanı işten çıkarmaya hazırlanıyor

Kişiselleştirilmiş ilgi ve hizmet

Rus TourDom sitesine konuşan Muzaffer Aygün, 'Bu sisteme ilişkin en büyük eleştirilerden biri yüksek tüketim. Bu konuda ne yapılabilir?' sorusuna ise şu yanıtı veriyor:

Evet, bu bizim için önemli bir görev. Yakın zamanda Bodrum'da açılacak olan Cullinan'da vizyonumuzu ortaya koyacağız. Bu konuda standart dışı bir çözüm hazırlıyoruz. Kişiselleştirilmiş ilgi ve hizmet sayesinde hem müşteri memnuniyetini artırmayı hem de gereksiz tüketimi azaltmayı hedefliyoruz.

"Her şey dahil sistemi bir şablon değildir"

Her şey dahil otelin premium menüsünde ne tür şeyler olacak?

Kaliteli et, taze balık, tatlılar, çikolatalar ve içkileri. Kaliteyi her aşamada ve her gün kontrol altında tutmak çok önemli. Otellerin sahipleri olarak kendimiz gider restoranlardaki atmosfere bakarız, yemekleri bizzat deneriz. her şey dahil sistemi bir şablon değildir. Otelin tüm çalışma yönlerini kapsayan ve sürekli gelişen bir kavradır. Ve şimdi bu konseptte şimdi ciddi bir değişim aşamasındayız.

Konsept ne yönde değişecek?

Aslında bunun özünde farklı bir iş felsefesi var. Misafirleri sadece konaklatmak, yedirip-içirmek ve eğlendirmekten öte, yüksek stil arzusuyla detaylara odaklanarak daha fazlasını yapmayı hedefliyoruz. Bizim anlayışımıza göre a ala carte restoranlar gastronomik deneyimler yaşanması gereken yerler. Yetişkinlere dönük eğlence ise daha anlamlı ve sanatsal olmalı.

Çocuk kulüpleri

Çocuklara dönük eğlence ise onları oyalamaktan ibaret olmamalı. Otellerimizde onlar için koca bir dünya yaratıyoruz. Çocuk kulüplerimizin kendi şefleri ve ayrı menüleri bulunuyor. Çocuklar burada birkaç dil bilen ve onlara karşı son derece nazik olan animatörler tarafından karşılanıyorlar. Burada ahşap oymacılığından yogaya, danstan resime kadar bir sürü şey öğrenebiliyorlar.

Burada çocuklar iletişim kurmayı, dünyaya dair anlayışını geliştirmeyi öğrenir. Çocukların sabahtan koşarak kulübe gelmeleri bizim en büyük motivasyonumuz.

Bütün bunlar elbette yatırım gerektiren şeyler. Bunlar turizm endüstrisinde gerçekçi şeyler mi? Meslektaşlarınızın çoğu, mali sonuçlardan memnun değilken?

"Zor zamanlarda kalitemizden taviz vermemeyi öğrendik"

Evet, enflasyon ve sabit kur nedeniyle turizm pazarındaki karlılık azaldı. Ama şundan eminim ki bunlar servisi etkilemedi. Ailemiz çok derin bir turizm tecrübesine sahip. Bundan 50 yıl önce Almanya'da ilk restoranımızı açtık. O günden bugüne çok fazla şey yaşadık ve deneyimledik. Bazen işler iyi gitti bazen kötü. Ancak bu bize denge sağlamayı, zor zamanlarda kalitemizden taviz vermemeyi öğretti. Dahası, hep daha ileri gitme nosyonuyla hareket ettik.

Hizmet kalitesi her zaman ilk sırada

Aile holdingi artık Titanic ve Cullinan lüks otelleri ile 14 restoranı bünyesinde barındırıyor. Ancak bizim için hizmet kalitesi hala her zaman ilk sırada yer alıyor. Diğer tüm sorunlar çözülebilir. Çevremizdeki sorumluluk sahibi tüm girişimcilerin de aynı yaklaşımla hareket ettiğini düşünüyorum.