2025 itibariyle  17 farklı destinasyonda 30 yeni projenin danışmanlığını yapan Servotel’in Kurucu Başkanı Ömer İsvan Türkiye’de Bodrum dışında Fethiye, Kaş ve Kapadokya gibi bölgelerde lüks projeler için potansiyel olduğunu anlattı. Türkiye'ye yatırım yapacak yabancılar arasında kurumsal yatırımcıların yanı sıra bireysel ve aile fonu olmak üzere iki tip profil olduğunu kaydeden Ömer İsvan, yatırım konusunda aile şirketlerinin daha istekli olduğuna dikkat çekiyor.

"Yabancı yatırımcılarda iki farklı profil var"

Patronlar Dünyası’ndan Necla Dalan’a konuşan Ömer İsvan, Türkiye’nin yabancı yatırımcı çekme konusunda inişli-çıkışlı bir seyir izlediğini ifade etti. İsvan “Yabancı yatırımcılarda iki farklı profil var: Kurumsal yatırımcılar (büyük fonlar, şirketler) ve bireysel/aile yatırımcıları. Kurumsal yatırımcılar, karar alırken katı risk değerlendirme kriterlerine bağlı kalıyorlar. Makroekonomik göstergelerdeki dalgalanmalar, enflasyon, döviz kuru oynaklığı, rezerv seviyeleri gibi faktörler yüzünden kurumsallar çekimser kalabiliyor. Bu tip yatırımcılar bir ‘check-list’ ile ülkelere not veriyor ve maalesef Türkiye bazı kalemlerde kötü puan alarak eleniyor. Örneğin bir yatırım komitesi, Türkiye’nin yüksek enflasyon ve kur riski gibi problemlerini görüp kritik durum diyerek yatırımdan vazgeçebiliyor. Buna karşılık, bireysel veya aile ofisi yatırımcılar daha duygusal ve uzun vadeli bakabiliyor. Türkiye bugüne kadar aldığı tüm kredileri ödemiş ve iflas riski yaşamamış bir ülke. Türkiye’nin uluslararası finansal yükümlülüklerini aksatmamış olması, dinamik iç pazarı ve genç nüfusu bazı yatırımcılar için güven unsuru. Bu nedenle 'Türkiye’ye bir şey olmaz, ben koyarım parayı’ diyecek yatırımcılar her zaman var. Ancak bunlar genellikle Türkiye’yi yakından tanıyan, burada geçmişi veya bağlantıları olan, risk alabilen kişiler oluyor. Kurumsal yapıdaki yöneticiler ise başkasının parasını yönetirken bu tip riskleri almaktan kaçınabiliyor. Sonuç olarak, son dönemde büyük kurumsal yatırımlardansa öz sermayeye dayalı bireysel yatırımlar veya küçük konsorsiyumlar daha çok görülüyor.” diye konuştu.

“Bodrum’da 5 lüks proje var ama yer bulamayan da çok”

Servotel Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil ise Türkiye’nin lüks turizmde önemli bir yer edindiğine ve Bodrum’un dünya sosyetesinin radarına girdiğine dikkat çekti. Heyfegil, “Bodrum artık Costa Esmeralda, Mykonos, Sardunya, Saint-Tropez, Ibiza gibi ikonlaşmış tatil lokasyonlarıyla aynı ligde anılıyor. Nitekim son yıllarda Bodrum Yarımadası’nda dünya markası ultra lüks otellerin (Mandarin Oriental, Aman Ruya, Edition gibi) açılması bu trendin göstergesi. Bodrum bu seviyeye gelince uluslararası yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Öte yanda Antalya ve Kapadokya, dünyadaki tarihi ve doğal atraksiyonlar arasında üst liglerde oynayabilecek kalibrede. Ancak bu avantajları henüz tam anlamıyla değerlendirilemiyor. Benzer şekilde, Kaş gibi Akdeniz sahillerinin veya Karadeniz’in bakir koylarının da yüksek gelir grubuna hitap edecek sürdürülebilir projelerle dünya turizmine kazandırılabileceği öngörülüyor" ifadelerini kullandı.

Telegram Turizm Ekonomi

Elite World Grubu bir otel daha açtı Elite World Grubu bir otel daha açtı