78 kişinin can verdiği Grand Kartal Otel faciasıyla ilgili bilirkişi raporunda; yangın başladıktan sonra görevli personelin ‘kimliği belirlenmeyen ayrıcalıklı misafirler’e odaklandığı, bu kişilerin tahliyesi sırasında izdiham olmaması için yangının herkese duyurulmadığı iddia edildi.
"Ayrıcalıklı kişilere öncelik verildi"
Yangın sırasında gerçekleştirilen tahliyelere ilişkin çok çarpıcı tespitlerin yapıldığı raporda, otel yöneticilerine ve otelde bulunanlara haber verme açısından herkese eşit şekilde davranılmadığının görüldüğü, video kayıtlarında ve telefon HTS incelemelerinde, önceliğin otel yöneticileri ile yakınlarına verildiğinin anlaşıldığı belirtildi.
Aslında herkes çıkabilirdi
Yangından haberdar olan mutfak personelinin resepsiyon görevlisi ile irtibata geçtiği anlatılan raporda “Ancak otelde görevli personelin doğru uyarı ve tahliye kurallarını işletmediği, kendisinin ve bilgilendirdiği kişilerin ayrıcalıklı bir kurtarma eylemine giriştikleri, resepsiyon personelinin ihmallerinin ve eksik davranışlarının yangının sonuçlarının büyümesine sebep olduğu” anlatıldı. Bilirkişiler, alevlerin ve dumanın katlara yayılma sürelerini de hesaplayarak, “İlkesel olarak 7. kata duman ulaşım süresi baz alındığında resepsiyon görevlisinin yangını haber almasından sonra ‘altın’ 10 dakika zaman vardır ve minimum standartları sağlayan (yangın uyarı sistemi, ikaz düzeneği ve yangın merdivenleri) bir otelden bile bu kadar sürede herkesin çıkması mümkündür” değerlendirilmesi yapıldı. Raporda yangın esnasında doğru davranan tek bir personel dahi tespit edilemediğine de işaret edildi.
Dünyanın 6. büyük otel yangını
Bilirkişi raporunda Kartalkaya faciasının can kaybı sayısı ile dünyada kayıt altına alınmış 6’ncı büyük otel yangını trajedisi olduğuna dikkat çekildi.
Siyah araçlarla kurtarma
Kimliği belirlenmeyen bazı kişilere de ayrıcalıklı davranıldığının video kayıtlarında mevcut olduğuna işaret edilen raporda bu bölüm özetle şöyle yer aldı: “(...) Hatta yangının haberdar olunması sonrasında görsel ve işitsel uyarı sistemlerinin çalıştırılması yerine, yüksek katlardan yapılacak tahliye sırasında izdiham olması durumunda tahliye şansları düşük olan ayrıcalıklı kişiler için bireysel kurtarma eyleminin gerçekleştirildiğinin görüldüğü, aşağıdan otele doğru gelen plakası tespit edilemeyen siyah binek araç ile bazı kişilerin öncelikli olarak kurtarılmak istendiği...”
Bilirkişiye göre kimler sorumlu?
Raporda gerçekleşen olayın öngörülebilir, basit önlemlerle engellenebilir ve sonuçları yok edilebilir bir yangın olduğu tespiti yapılarak özetle sorumlular şöyle sıralandı:
- Otelin işletme belgesini veren ve onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin inceleme konusu olayda denetim süreçlerinde yetersiz kaldıklarından birinci derecede etkili oldukları,
- Bolu İl Özel İdaresi yetkililerinin gerekli denetimleri zamanında ve gereği gibi yapmadıklarından olayda birinci derecede etkili oldukları,
- Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yetkililerinin gerekli tüm denetimleri özensiz ve yetersiz yaptıkları, mevcut eksiklikleri gereği gibi işletmediklerinden dolayı birinci derecede etkili oldukları,
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin gerekli denetimleri zamanında ve gereği gibi yapmadıklarından dolayı olayda birinci derecede etkili oldukları,
- Otel sahiplerinin ve yönetim kurulu üyelerinin eksiklikleri bilerek gidermemeleri ve birden fazla sayıda ihmal sebebi ile olayda birinci derecede asli kusurlu oldukları...”
Yangın merdiveninde asma kilitli kapı
Otelde yangın merdiveni olup olmadığı facianın yaşandığı günlerde çok tartışılmıştı. Bilirkişi raporunda, yangın merdivenlerine ilişkin olarak da “Otel yangın merdivenleri doğrudan dış mekâna veya geniş bir alana açılmamaktadır. Merdivenler farklı amaçlara yönelik kullanılan odalara, ticari alanlara veya giriş hollerine açılmaktadır. Merdivenlerin kapıları ahşaptandır ve yangını engelleme özeliklerine sahip değildir. Binanın 11. katında ise yangın merdiveni önünde asma kilitli demir kapı mevcuttur” tespiti yapıldı.
“Kesinlikle kurtulurlardı”
Grand Kartal Otel Yangını Bilirkişisi Prof. Dr. Servet İbrahim Timur, dün TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi Otel Yangınını Araştırma Komisyonu’nda sunum yaptı.�Yangın uyarı sisteminin çalışmadığını vurgulayan Timur, elektrik panosunun ise duvardan söküldüğünü ve olay yerinde bulamadıklarını belirtti. Komisyonda AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Tuba Köksal, “Eğer yangın çıktıktan sonra o an haberleri olsaydı en çok kaybın olduğu katlardaki kişiler kurtarılabilir miydi?” sorusunu sordu. Timur, “Altın zaman dediğimiz 7-8 dakika var. Kesinlikle evet” dedi. Bilirkişi Hikmet İskender ise “Kurtulurdu” yanıtını verdi.
28 şüpheli tutuklu
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen soruşturmanın ilk günlerinde aralarında otel sahibi Halit Ergül’ün de bulunduğu 22 şüpheli tutuklanmıştı. Bilirkişi raporu soruşturma dosyasına girdikten sonra da Ergül’ün eşi Emine Mürtezaoğlu Ergül ile kızları Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu’nun da aralarında olduğu 6 kişi tutuklandı. Böylece soruşturmada tutuklu sayısı 28’e çıktı.
Alevler bu şekilde büyüdü
Raporda, yangının ana mutfağın restoranında bulunan ‘show’ alanındaki Grill Plate’in (ızgara) neden olduğu bir yanma sonucu başladığı ve buradan tüm binaya kısa sürede yayıldığı belirtildi. “Yanma yağ haznesi kaynaklı olarak kontrol edilebilir büyüklükte yaklaşık 6 dakika devam etmiş” denildi.
En önemli neden
Yangının büyüme hızını etkileyen en önemli faktörün ‘show’ alanında olmaması gereken LPG olduğuna dikkat çekildi. “Alev etkisine maruz kalan LPG hortumlarının yanması sonucunda LPG’nin ürettiği yüksek ısı enerjisi, yangının hızla büyümesinde etkin rol oynamıştır. Yanmanın bu kadar hızla ilerlemesi, başlangıç alanında yeterli yakıt olmadığı (Grill Plate içinde hayvansal yağ, kısıtlı dekoratif ahşap ve vernik kaplama) dikkate alındığında esas yangını hızlandırılan etmenin LPG yayınımından olduğu teyit edilebilmektedir” tespiti yapıldı.
Vana kapatılsaydı
Yangının büyümesini ve körüklemesini sağlayan LPG beslemesinin kesilmesi yoluna gidilmediği, bu konuda personelin eğitimi ve düşünsel altyapısının oluşturulmadığı da belirtilen raporda, “Gerçekleşen hızlı yayılımın basitçe vananın kapatılması ile yavaşlatılabileceği, can kayıplarının azaltabileceği, gaz kapatma eylemlerinin erken yapılmasına bağlı olarak hiçbir ölüm olayının yaşanmayabileceği” ifade edildi.