Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Side Mahallesinde bulunan ve oradaki Sunrise Queen Otel tarafından kullanılan 3 bin metrelik plajın, Valilik bünyesindeki şirket tarafından kiralanarak, 10 yıllığına sahile 500 metre uzaklıktaki Sunset Otele kiralandığı basına yansımış, olay üzerine Valiliğe ‘hakemlik vasfını yitirdi’ eleştirileri yapılmıştı.
Çevre haberleriyle tanınan Yusuf Yavuz’un haberinde, Antalya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına (YİKOB) kiralanan plajın ardından YİKOB bünyesinde kurulan AYDAŞ şirketine devredildiği, AYDAŞ’in ise aynı gün içinde sahili 10 yıllığına Sunset Otele kiraladığı ifade edilmişti.
“Belediyeye ecrimisil ödedik, belediyenin karar vermesi gerekiyor”
Olay ile ilgili açıklama yapan Sunrise Queen Otelin sahibi Mehmet Yaprak’ın avukatı Yavuz Selim Şengün plajın devrine karşı açtıkları davayı kazandıklarını belirtti. Sunrise Queen Otelin sahile sıfır bir otel olduğunu ve önünde 4 bin 500 metrekarelik bir alan bulunduğunu kaydeden Selim “Bu otel daha öncesinden belediyeye ecrimsil bedellerini ödeyerek şezlong ekliyor. Hemen otelin yakın nizamında bir yerde de restoran, kafe, bar ve gölgelik inşa edilmişti. Valilik, kaymakamlık aracılığıyla ‘Artık burayı biz kiralayacağız, bizim hükümlümüzde dolayısıyla burayı tahliye edin’ diyor. Ancak 2023 yılında bir dava açıp bu alan için ‘Belediyeye ecrimsil ödedik burayla belediyenin karar vermesi gereken bir yer. Burada yetkiniz yok bu işlemin iptal edilmesi gerekiyor’ diye o davayı da kazanıyoruz. Bölge İdare Mahkemesi'nde de bu kesinleşiyor.” diye konuştu.
Daha sonra Valiliğin kendi içinde AYDAŞ isminde bir şirket kurarak sahili buraya devrettiğini, AYDAŞ’ın ise Sunset Otele kiraladığını ifade eden Yavuz Selim Şengün “Otel de gelip şezlonglarını atıyor ve sonrasında da hemen bu sahil kenarının üç çizgisinde kalan restoran, kafe ve bar olan yere ‘Burayı da kiraladım dolayısıyla buraya ben kendi yapılarımı kuracağım’ diyor.” ifadelerini kullandı.
“Burada bir yıkım işlemi gerçekleştirilmesi mümkün değil”
Antalya Gündem’den Abdulrezzak Kılıç’ın haberine göre bunun üzerine karşı tarafa (Sunset Otel) “Bakın, bu işlemi daha önce yapmaya çalıştınız ve biz bu davayı kazandık. Şimdi, ikinci işleminize istinaden idare mahkemesinde yeniden dava açtık ve yürütmeyi durdurma talebinde bulunduk. Dolayısıyla yürütmeyi durdurma kararı çıkmadan, idarenin burada herhangi bir yıkım işlemi gerçekleştirmesi mümkün değildir. Kaymakamlık her ne kadar bize tahliye tebliğ etmiş olsa da yıkım kararı alamaz ve yıkımı gerçekleştiremez.” dediklerini kaydeden Avukat Yavuz Selim Şengün, devamında şunları söyledi:
Sunrise Quen Otel müdürü Turan Gürgen yıkıma karşı çıktı
Bu süreçte üçüncü kişi konumundaki şirket, Sunset Otel’in sahibi, ‘Ben burayı valilikten kiraladım, dolayısıyla mevcut yapıları yıkıp kendi inşaatımı gerçekleştireceğim’ diyerek harekete geçmeye çalışıyor. Bunun üzerine otelin müdürü Turan Gürgen, ‘Bu yapılar bizimdir, biz inşa ettik. Eğer yıkım kararı alınacaksa, bunu yalnızca ilgili idare gerçekleştirebilir. Kiracı olmanız bu durumu değiştirmez. Biz bu yapıların yıkılmasına izin vermeyiz’ diyerek duruma müdahale etti.
“Gözaltında değil, muhafaza altındasınız”
Bu sırada jandarma olay yerine geldi. Turan Gürgen ise ‘Burada birileri işlem yapmaya çalışıyor, biz de yapılarımızı koruyoruz’ diyerek durumu açıklamış Sunset Otel’in şikayeti üzerine, aralarında Turan Gürgen’in de olduğu 9 kişi gözaltına alındı. Sabah saatlerinde karakola gidip ‘Tamam, bizi gözaltına aldınız. Suçumuz nedir? Söyleyin, ifademizi verelim’ dediğimizde, ‘Siz gözaltında değilsiniz, muhafaza altındasınız’ yanıtını aldık. Ancak hukuken ‘Muhafaza altına almak’ diye bir kavram bulunmadığından ya gözaltında olmalıyız ya da serbest bırakılmalıyız.
Beş saat sonunda gözaltı kararı çıktı”
‘O halde kimliklerimizi geri verin, gidelim’ dedik. Ancak bu da kabul edilmedi ve ‘Müştekiler gelecek, hakkınızda şikayetçi olacaklar’ denildi. Beklerken olayın tanıkları tek tek ifade verdi. İlk kişi ‘Darp ve hakaret yoktur, şikayetçi değilim’ dedi. Bir saat sonra ikinci kişi geldi, ardından üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı kişi geldi. Hiçbiri şikayetçi olmadı. Ancak 5 saat sonra karşı otelin yöneticisi, ‘Benim çalışanlarım tehdit edildi, iş yapmaları engellendi. Ben davacıyım ve şikayetçiyim’ diye şikayette bulundu. Bu 5 saatlik sürecin sonunda gözaltı kararı çıktı.
Oturanları gözaltına aldılar
Gözaltı kararı uygulanarak bir gece nezarethanede kaldık. İtirazlarımız üzerine, ‘Siz sahilde oturan insanları toplayıp gözaltına aldınız. Bu kişiler olayla doğrudan ilgili değil’ dedik ardından 4 kişi serbest bırakıldı. Sunset Hotel çalışanlarının gizlice çektiği fotoğrafta sadece 5 kişi göründüğünden, fotoğrafta olmayanlar serbest bırakıldı. Ancak fotoğrafta yer alan dört kişi ile onları azmettirdiği iddia edilen Turan Gürgen gözaltında tutuldu. Ertesi gün tekrar savcılığa giderek savunmamızı verdik: ‘Bize isnat edilen suç 'hakkı olmayan yere tecavüz' ve 'iş yapma hürriyetinin engellenmesi' olsa da burada tartışmasız bir hak söz konusu değildir. Sunset Hotel, valilikten kiraladığını iddia ederek hak iddia ediyor; ancak bizim elimizde kesinleşmiş bir mahkeme kararı var. Bu nedenle, bu işlem zaten sakattır. Belediyeden tahsis ettiğimiz için burası bizim hakkımızdır. Üstelik üçüncü bir kişi olarak Sunset Otel’in yapıları yıkma yetkisi bulunmamaktadır. Bunu ancak belediye veya ilgili idare yapabilir.
Yeniden itiraz dilekçesi verildi
Fotoğrafta yer alan kişiler herhangi bir fiziki müdahalede bulunmamış, olayın tanıkları da ‘Bu kişiler işimizi engellemedi’ şeklinde ifade vermiş ancak otel yöneticisi Taner Kilit, ‘Bana çalışanlarım böyle söyledi’ diyerek sadece duyuma dayalı bir şikayette bulundu. İşlemler sonucunda 4 kişi serbest bırakılırken, Turan Gürgen’in adı ifadelerde geçtiği için ona ‘Sunset Hotel ve sahil alanına yaklaşmama’ yönünde adli kontrol tedbiri uygulandı. Şimdi bu kararın kaldırılması için itiraz dilekçesi hazırlıyoruz ve olumlu sonuç alacağımıza inanıyoruz.”